2 Ekim 2015 Cuma

Bilginin Kaynağı

Mütemadiyen yeni unsurlar çıktı karşımıza; hiç yoktan, nereden geldi, meçhul... Günlük hayatta sayısız tür ve çeşitte kafamızı kurcalayan yeni olaylarla karşılaşıyoruz. Yeni icad, müzik, keşif, deney, fikir, formül, kanun. Hep de yenileri çıkmaya devam etmekte.. Peki beslendiği kaynak konumu neresi gösterilmeli? Hz. Adem'den beri tükenmemiş; belki de sürekli devir daim yapan, kendini yenileyen bir kaynak? İnsan zekasının bir ürünü olduğu aşikar, bu hususta herkes hemfikirdir herhal.. Peki beşeriyyatımızın, beyinlerimizin barındırdığı akıl, mantık, zihin, zeka, hafıza; kulandığı ilim âletini ve bilgi malzemelerini nereden temin etmekte? Bütün dünyayı çoğu zaman büyük oranlarda ilerlemeye, gelişme ve yükselmeye götüren bireyler yaşama dair farklı çözümlemeler getirdiğinde, iç derinliklerde dolaşan filozoflar duyulmamış idealler ve denklemler ortaya attığında; tüm bu şeyler nereden geliyor, önceden var mıydı? Evvelinde yok idiyse de bizim zekamız belirli sınırlar dahilinde yaratıcı vasıfını taşır mı? Öyle değil idiyse tekerrürler gelecekte devam etmeye kadir; yahut bitip tükenmeye mahkum mu? Eğer sürekli devam eden yaratımlar yoksa, zekamız bilgilerden harmanlayıp varyasyonlar sunuyorsa,  bunun sonsuz mahiyette olması beklentisi içerisine tabi ki giremeyiz. Ve zihnimiz yaratımlarda bulunuyorsa, kapasite hudutları olduğu sürece, bir çok buluş yapıldıktan sonra, insanoğlu duracak ve gelişmenin arkası kesilecek olması gerekmez mi?
   Mevzu bahis yeni açılımları nasıl halen bulabildiğimiz? O kadar buluş yapıldı ve devam ediyor, bir son yok mudur? Bir yerde hatalıyız. Zira, olmayan yerler için keşife çıkılmaz, sen bilmiyorsun fakat o var, sen de bunu öğreniyorsun. Olmayan şeyi düşünemeyiz, o şey yok aslında ve yoksa nasıl düşünüyorsun yahut düşünüyorsan mutlaka evrende karşılığı var çünkü bildiğini Allah biliyor.
   Yalnız; zihin aleminde onunla seyehat ettiğimiz beyin gemisi içerisinde, akıl fenerinin saçtığı ışık ve en önemlisi zeka küreği ile yol almaya "çalışarak"... Fenerin ziyası güçlü olmalı ki rüzgarlı havada sönmesin, zeka küreğin geniş olsun ki, az zamanda uzun yollar al, beyin gemin delik olmasın sakın; onu bilgiyle onar. Ve işte: Allah'ın yaratmış bulunduğu gayb aleminden bilinmezlikler.. Ne desek, Allah çalışana verir...





Saygılarımla,
Esasolay.blogspot.com
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...